mecbur etmek ne demek?
- Zorlamak.
Çocuk iken arife gecesi validemiz, dadılarımız bizi erken yatmaya mecbur ederlerdi.
A. H. Müftüoğlu - To force / to oblige sb to do sth.
- Coerce.
- Compel.
mecbur eden
- Impellent.
mecbur edilmek
- Be reduced to.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.