zorunluluk ne demek?
- Olması gerekme, olduğundan başka olmama, zorunlu olma, mecburiyet, zaruret, ıstırar, zorunluk, olumsallık karşıtı
Bu zorunluluk, başkalarınca savsaklanmış görevi yerine getirmekten doğuyor.
S. Birsel - Olduğundan başka olamama durumu. 1- Mantıksal-matematikselzorunluluk: Kavramların ve önermelerin mantıksal bağlantısında ve çıkarımlarında bulunur; düşünce bakımından zorunlu doğrular -> çelişmezlik ilkesine dayanan doğrulardır; çeişiği düşünülemeyen doğrulardır; bu anlamda zorunlu, çelişmeye düşmeden başka türlü düşünülemez olan şey. 2- Fizikselzorunluluk: Neden-etki bağlantısındakizorunluluk ( doğa yasaları). 3- Ahlaksalzorunluluk= Bir toplumda yürürlükte olan ahlak yasalarına uyma zorunluluğu. Burada doğal birzorunluluk değil, gereklilik söz konusu olduğundan ahlaksalzorunluluk yükümlülük biçiminde kendini gösterir.
Burden.
Essentiality.
Exigence.
Exigency.
Imperative.
Incumbency.
Indispensability.
Necessity.
Obligation.
Ought.
Urgency.
Compulsion.
Nécessité
Nécessitas
zorunluluk çıkış kuralı
- ( ) biçimindeki kipler mantığı çıkış kuralı.
zorunluluk dağıtıcılığı
- ( ) eşdeğerliliğini dile getiren kipler mantığı kuralı.