mat ses ne demek?
- Mutlak matite.
- Dull sound.
mutlak
- Salt
- Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık.
- Kesin olarak, kesinlikle, mutlaka.
- Bk. saltık
- Saltık, salt. ~ butlân: çürüklük (Nichtigkeit, nullité) (karş. nisbî butlân).
- Sade, saf, tam, karışımsız olan, absolüt.
- Salıverilmiş. Itlak olunmuş. Serbest.
- Peremptory.
- Positive.
- Sure.
mat 1
- Hasır. paspas. altlık. keçeleşmiş saç, kıllar, liflerb. (saç, kıl, lifb.´nde) düğüm. (--ted, --ting) hasır ile örtmek. keçeleştirmek; keçeleşmek. düğümlenmek, birbirine dolaşmak."
mat 2
- Paspartu, resim ve çerçeve arasındaki karton kenar. (--ted, --ting) (resmin etrafına) paspartu geçirmek. mat, donuk.
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
- Sound, phonem.
- Speech.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
mat 1mat 2mat cilamat efektmat etmekmatmat makermat mavimat olmakmat yeşilmaMa cherema dun üş şuurma fevkat tabiiyema i carisesses resim taşıyıcı aralığıses 1394ses absorpsiyon katsayısıses açısındanses ahengises aksettiren cihazses aktarmasıses alses alametlerisese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdre