mürüvvetini görmek ne demek?

  1. (anne, baba için) çocuklarının sevinçli günlerini görerek mutluluk duymak.

    Ne kaldı şurada alnımızın akıyla ilk torunumun mürüvvetini görmeye?

    A. Ağaoğlu
  2. (en)To live to see one's children grow up and get married.

mürüvvet

  1. Bir ailede çocukların doğumu, sünneti, evliliği, iyi bir göreve geçmeleri vb. olaylardan duyulan mutluluk, sevinç.
  2. Cömertlik.
  3. Yiğitlik, mertlik.
  4. insaniyet, mertlik, yiğitlik. cömertlik, iyilikseverlik
  5. İnsanlık, cömertlik, iyilikseverlik.
  6. İnsaniyet. İnsanlığa uygun olan şeyi yapmak. Güzel ve iyi şeyleri alıp, kötü şeyleri ve halleri bırakmak.

mürüvvete endaze olmaz

  1. Yardım ve iyiliğin sınırı yoktur.

görmek

  1. Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
  2. Anlamak, kavramak, sezmek
  3. Yanına gidip konuşmak.
  4. Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek.
  5. Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
  6. Yapmak, etmek.
  7. Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak.
  8. Almak.
  9. (en)Transact.
  10. (en)Observe.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

mürüvvetmürüvvete endaze olmazmürüvvetkaranemürüvvetlimürüvvetmendgörmekgörmek istiyorumgörmegörme açısıgörme alanıgörme alanının eşdeğer ışıklılığıgörme bozukluğugörgör bakgör işit araçlarıgör işit gereçlerigör ödegöbgöbbasangöbbengöbeçgöbede
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın