mükafat ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bir hizmet veya muvaffakiyete ve iyiliğe karşı verilen karşılık.
- Osmanlıca'da yazılışı: mükâfat.
- Değerlendirici davranış.
- Değerlendirici haber.
- Sevindirici davranış.
- Sevindirici haber.
- Ödül.
- Bk. ödül
- Carrot.
- Reward.
- Award.
- Prize.
- Recompense.
- Reward, award, prize, guerdon, meed.
ödül
- Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat
- Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, mükâfat.
- Çeşitli ülkelerde başarılı sinema çalışmalarını değerlendirmek için verilen armağan. TV
- Çeşitli ülkelerde başarılı televizyon çalışmalarını değerlendirmek amacıyla verilen armağan.
- İyi bir çalışma, üstün bir başarı gösteren öğrenci, öğretmen ve yöneticilere verilen armağan.
- Award.
- Prize.
- Reward.
- Guerdon.
- Premium.
mükafat almak
- Ödül almak.
mükafat ilanı
- Ödül duyurusu.