müdahale etmek ne demek?
- Karışmak, araya girmek, el atmak.
Katiyen müzakereye müdahale etmeyeceğimi ve hiçbir söz söylemek niyetinde olmadığımı ... bildirdim.
Atatürk - Bk. karıştırmak
- Barge.
- Intervene.
- To interfere.
- To intervene.
- Intermeddle.
- To shove an oar in.
- Step in.
- Weigh in.
karıştırmak
- Karışma işini yaptırmak.
- İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak
- Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek.
- Kurcalamak, oynamak.
- Üstünkörü okumak, araştırmak, incelemek
- Göz atmak, üstünkörü okumak
- Ayırt edememek, tam olarak seçememek.
- Bir yayında isteyerek yapılan karışma. (Yayını bozmak amacıyla yapılır).
- Mess smth.
- About.
müdahale etme
- Interference.
müdahale eden kimse
- Interventionist.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
müdahale etmemüdahale eden kimsemüdahale yolu ile davamüdahalemüdahalecimüdahalecilikmüdahalelermüdahaleli doğummüdahaleli döviz kurumüdahaleli esnek kurmüdahalatmüdaabemüdaasemüdabemüdaberemüdacaetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme