lower bound ne demek?
- Alt sinir
alt
- Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı
- Bir nesnenin tabanı
- Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü.
- Bir şeyin yere yakın bölümü.
- Kelimesi ... altında biçiminde kullanıldığında "bir şeyin etkisinde" anlamını verir
- Yanan ocağın alevi
- Sınıflamalarda ikinci derecede olan.
- Birkaç şeyden aşağıda olan
- Alt kelimesi ... altında biçiminde kullanıldığında "bir şeyin etkisinde" anlamını verir
- Alanin transaminaz.
lower boundary
- Alt sinir
lower bainite
- Alt beynit
bound
- Zıplamak, sıçramak
- Sekmek, sıçrayarak gitmek
- Sektirmek, sıçratmak, zıplatmak.
- Bağlı, kayıtlı
- Ciltli, ciltlenmiş
- Mecbur
- Hudutlamak, sınırlamak
- Kuşatmak
- Hudutlannı çizmek
- Sıçrayış, fırlayış zıplama, geri tepme
Türetilmiş Kelimeler (bis)
lower boundarylower bainitelower baselower basslower berthlower blocklowerlower anchorlower caplower carboniferouslowlow alloylow alloy steellow altitudelow altitude bombingboundbound bailiffbound bybound by a restrictionbound by an oathbound collection of mapsbound columnbound electronbound forbound htmlbouncebounce passbounce ratebounce upbounced