bound electron ne demek?
- Bağlı elektron
bağlı
- Bir bağ ile tutturulmuş olan
- Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste
- Sınırlanmış, sınırlı.
- Kapatılmış olan, kapalı.
- Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan.
- Sadık
- Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, tutkun.
- Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek).
- Mülzem.
- İki parçanın, aracın vb. birbirine eklenmiş olma durumu.
bound
- Zıplamak, sıçramak
- Sekmek, sıçrayarak gitmek
- Sektirmek, sıçratmak, zıplatmak.
- Bağlı, kayıtlı
- Ciltli, ciltlenmiş
- Mecbur
- Hudutlamak, sınırlamak
- Kuşatmak
- Hudutlannı çizmek
- Sıçrayış, fırlayış zıplama, geri tepme
bound bailiff
- Icra memuru
electron
- Atomun negatif yüklü parçacığı
- Negatif elektrik atomu
- Bkz. elektron
Türetilmiş Kelimeler (bis)
boundbound bailiffbound bybound by a restrictionbound by an oathbound collection of mapsbound columnbound forbound htmlbound hyperlinkbouncebounce passbounce ratebounce upbouncedelectronelectron acceleratorelectron acceptorelectron affinityelectron avalancheelectron bandelectron beamelectron beam drillingelectron beam recordingelectron beam tubeelectroelectro explosiveelectro explosive deviceelectro galvanizingelectro optical effect