looking out on ne demek?

  1. Nazır

nazır

  1. Bir yüzü bir tarafa yönelik olan.
  2. Gözeten.
  3. Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)
  4. Bakan.
  5. Eski kitaplıklarda denetleme işini yürüten kişi.
  6. Nezaret eden.
  7. Nazar eden, bakan.
  8. (en)Facing.
  9. (en)Overlooking.
  10. (en)Minister bakan.

looking at

  1. Seyretme

looking attentively

  1. Süzme

out

  1. Dışarı çıkarmak, çıkarmak, dışarı atmak, kovmak, nakavt etmek
  2. Ünlem,, dışarı dışarıda
  3. Dışarıya
  4. Dışında
  5. Arasından
  6. Meydana, ortaya
  7. Sız (kalmış)
  8. Bütün bütün, tamamen: sonuna kadar
  9. Yüksek sesle
  10. Edat dışarıya, dışarıda

on

  1. Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
  2. Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
  3. Dokuzdan bir artık.
  4. Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
  5. (en)-one.
  6. (en)Deca-.
  7. (en)In progress; proceeding; as, a game is on.
  8. (en)In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
  9. (en)With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
  10. (en)Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

looking atlooking attentivelylooking down onlooking glasslooking roomlookinglooklook a sightlook aboutlook afterlook after number onelooloofaloofahoutout and aboutout and awayout and homeout and outout and outerout at elbowsout at heelsout at the elbowsout backououabainouahtouakarioubliette
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın