looking attentively ne demek?
- Süzme
süzme
- Süzmek işi.
- Süzülmüş olan, süzülerek elde edilen.
- Kötü, aşağılık, malın gözü (kimse).
- Katışıksız, saf
- Sıvı içindeki katıları, içinden ancak sıvıların geçebildiği bir ortamda ya da gereçte ayırma.
- Filtering.
- Straining.
- Infiltration.
- Percolation.
- Decantation.
looking
- Bakmak, görünmek; ummak, ümit etmek; göstermek
- Bakarak
looking at
- Seyretme
attentively
- Dikkatlice, dikkatle