lockup house ne demek?
- Cezaevi
cezaevi
- Hapishane, mahpushane
- Dam, kodes, mahbes
- Hükümlülerin içinde tutuldukları yapı
- Özgürlüğü bağlayıcı cezaların yerine getirildiği yer.
- Jail.
- Penitentiary.
- Prison.
- Lockup.
- Lockup house.
- Convict prison.
lockup
- Dili hapishane.
- Tevkifhane, tutukevi.
lock
- Kilit
- Kilitlemek
- Silâh çakmağı
- Kilitleme
- Güreşte birkaç çeşit yakalama usulü
- Kilitli şey
- Yokuşu inerken tekerleği tutan zincir
- Kanal içinde gemileri bir yüzeyden diğerine yükseltmek veya alçaltmak için kullanılan havuz
- Kapamak
- Kilitleyip tutturmak
house
- -de bulunmak
- Konut.
- Ev, mesken, hane
- Ev halkı, aile
- Bir eve koymak, kendi evine almak
- Barındırmak; yerleştirmek.
- Siper altına almak, aşağı indirmek
- Ev sağlamak, eve yerleştirmek, barındırmak, evde oturmak
- Evde oturmak, barınmak.