loaf of bread ne demek?
- Ekmek (somun)
ekmek
- Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek
- İnsanı geçindirecek iş, kazanç
- Yemek, aş
- Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
- Toprağı ekip biçmek için kullanmak
- Serpmek.
- Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak.
- Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak
- Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek.
- Yarışta geçmek.
loaf of
- Somunu
loaf
- Kaytarmak.
- Somun, ekmek somunu
- Aylakça vakit geçirmek, boş gezmek, haylazlık etmek
- Aylaklık etmek, başıboş dolaşmak.
- Çoğul (loaves) ekmek somunu, somun
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
bread
- Yiyecek
- Ekmek
- Maişet, geçim
- (argo) para
- (breadbasket) ekmek sepeti