live and let live ne demek?
- Yaşa
yaşa
- Hoşnutluk, sevinç vb. duyguları anlatmak için söylenen bir söz, yaşasın
- Hurray!.
- Hooray!.
- Live and let live.
- Whoopee.
live and learn
- Yaşayarak öğrenmek, deneyimle öğrenmek; hatlarından öğrenmek
live
- Canlı, naklen
- Hayat dolu
- Yaşamak
- Oturmak, ikamet etmek
- Geçinmek, ömür sürmek
- Canlı, diri, zinde, hayat dolu
- Hayata ait, yaşayanlara ait
- Beslenmek
- Geçirmek, sürmek live a double life iki yüzlü hayat yaşamak
- Sağ olmak, hayatta olmak
and
- Yemin içmek, yemin etmek.
- (İngilizce) ve, ile, de
- (bağlaç) ve, de, ile
let
- Bk. lineer enerji transferi
- Dayak, kötek.
- Atmak.
- Rented room or apartment (British); obstacle, hindrance; play which is invalid and must be repeated (in tennis and other net games).
- Bırak olsun!, bırak yapsın!
- Bırakmak, izin vermek, meydan vermek, ses çıkarmamak, kiraya vermek, vermek, ihale etmek, kiraya verilmek, dirmek, dürmek
- Sonek -cik, küçültme ifade eder: kinglet kralcık.
- (let, letting) izin vermek, müsaade etmek
- By, through, in ile geçmesine, gitmesine veya gelmesine müsaade etmek
- Kontrata bağlamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
live and learnlivelive a dogs lifelive a double lifelive a healthy lifelive a lielive a life of pleasurelive an obscure lifelive axlelive beyond ones incomelivlivalivabilitylivablelivable inandand a bitand a halfand a lot moreand alsoand b printingand b windingand connectiveand d speedand dağlarıanan abbreviated signaturean abbreviation of carabineran abbreviation of kilograman absolute must