livable in ne demek?
- Içinde yaşanabilir, oturulabilir
içinde
- Süresince, zarfında
- Ortamında
- ... ile dolu bir biçimde.
Included.
Inside of.
Within.
Inly.
Therein.
Inside.
Among.
livable with
- Birlikte yaşanabilir, geçimli
livable
- Içinde yaşanabilir, iskanı kabil
- Yaşanabilir, hayata elverişli
- Yaşamaya değer.
- Yaşanabilir, oturulabilir, çekilir
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
Lair.
Cave.
Hole.
Burrow.