limanından gelmek ne demek?
- Hail.
limanın gerisindeki bölge
- Hinterland.
liman
- Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak
- Kıyıda, doğal olarak ya da mendirek ve dalgakıranlarla fırtınalara karşı korunmuş yer ve böyle yerlerde deniz ulaştırmacılığının giriş ve çıkış kapısı olarak gelişmiş kent.
- Gemilerin yolcu indirip-bindirme, yükleme-boşaltma, bağlama ve beklemelerine elverişli yeterli su derinliğine sahip, teknik ve sosyal altyapı tesisleri, yönetim, destek, bakım-onarım ve depolama birimleri bulunan doğal veya yapay olarak rüzg
- Long narrow lagoon near the mouth of a river.
- Harbor.
- Port.
- Seaport.
- Haven.
- Anchorage.
- The deposit of slime at the mouth of a river; slime.
gelmek
- Getirmek
- Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
- Geriye dönmek
- Oturmaya, ziyarete gitmek.
- İsabet etmek.
- Varmak, ulaşmak.
- Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
- Ortaya çıkmak, doğmak.
- Belli bir süre dolmak
- Put in.