learn a lesson ne demek?

  1. Ders almak

ders

  1. Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
  2. Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre.
  3. Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
  4. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
  5. Tenbih, talimat, vazife. Bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife.
  6. Öğrencilere bir konuyu anlatmak, bir sorunu açıklamak ya da birtakım becerileri kazandırmak için yapılan kısa süreli öğretim.
  7. Öğretim süresince ve kimi durumlarda öğretmenin yaptığı açıklamalar, küme tartışmaları ve alıştırmalar yoluyle öğrenilen şey.
  8. Belirli bir süre üzerinde çalışılan konu.
  9. Öğrencilerin, öğrenmek durumunda bulundukları bilgi, beceri ve anlayışlar.
  10. (en)Lesson, subject.

learn

  1. Öğrenmek, haber almak
  2. (ed veya learnt) öğrenmek
  3. Işitmek
  4. Haber almak

learn by experience

  1. Deneyimle öğŸrenmek, kişŸisel deneyimle bilgi edinmek

a

  1. Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
  2. Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
  3. Amper.
  4. Anot.
  5. Angström.
  6. Argon simgesi. (II)
  7. Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
  8. Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
  9. (en)AIDS.
  10. (en)Association of Research-based Pharmaceutical Companies.

lesson

  1. Ders, ibret
  2. Ders
  3. Paylama, azar
  4. Ibret.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

learnlearn by experiencelearn by heartlearn by rotelearn it the hard waylearn like a parrotlearn ones lessonlearn ones scaleslearn s.t. from the ground uplearn the hard waylearlealeachleach toleachableleacheraa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın