laying ne demek?
- Yayma
- Serme
- Döşeme
- Yumurtlama
- Sıva
yayma
- Yaymak işi.
- Yaymacının sattığı şeylerden oluşan sergi.
- Sarmayı vuranın, ağırlığını alttaki güreşçinin beli üzerine verip önce kıçı sonra göğsü üzerine yüklenerek onu yere sermesi.
- Bkz. simir, froti
- Mikroskobik muayene için lam üzerine kan, salgı veya enfekte akıntının ince tabaka h
- Bk. yayım
- Emission.
- Smear.
- Circulation.
- Communication.
laying down
- Etiketleme
- İşaretleme
- Düzenleme
- Yatay bir pozisyona yerleştirme
- Yere koyma
- Belirleme
laying intensity
- Yumurtlama yoğunluğu