laying the table ne demek?
- Sofrayı kurmak, masayı hazırlamak, masaya tabaklar çatal kaçık ve bıçak koymak
laying the foundations
- Temelini atma, temelini başlatma, altyapı yapma
laying
- Serme
- Döşeme
- Yumurtlama
- Sıva
- Yayma
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
table
- Dirhem.
- Masa
- Masaya koymak
- Sunmak, göstermek, tartışmaya sunmak, ertelemek, listeye geçirmek, cetvele yazmak
- Sofra, sofraya konan yemek
- Sofraya oturanların hepsi
- Düz tepe
- Tablo, cetvel, çizelge
- Tablet, yazılı taş
- Tehir etmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
laying the foundationslayinglaying downlaying intensitylaying mashlaying nestlaying offlaying outlaying persistencylaying wastelayihlayihalayiklayik adamlayik eğitimthethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizen