layık ne demek?
Kökeni: Arapça
- Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan.
Sevilmeye o herkesten fazla layıktır.
P. Safa - Bir kimseye uygun olan, yaraşan.
- Osmanlıca'da yazılışı: lâyık.
- Uygun, değer, yakışır.
- Münasip ve muvafık.
- Worthy.
- Worthy of.
- Worth.
- Fitting.
- Deserving.
- Deserving of.
- Suited to be.
- Fit to be.
- Suitable.
- Appropriate.
- Proper.
- Well- deserved.
layık görmek
- Yakıştırmak, uygun görmek.
layık olma
- Worthiness.