lavabo ne demek?
Kökeni: Fransızca (lavabo)
- Üzerinde su muslukları bulunan, porselen, emaye, sac vb.nden yapılmış, el, yüz, bulaşık yıkamaya yarar, çukur yer veya eşya
Lavabonun kırık aynasında saçlarını taradı.
H. TanerLavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum.
Ahmet Ümit - Ayakyolu, hela, yüznumara, tuvalet.
- Lokanta, gar vb. yerlerde bu düzenin bulunduğu yer.
- El yüz yıkamakta kullanılan bir kirli su ağzı.
- Bk. lavabo
- Sink.
- Washbasin.
- Washand basin.
- Wash-stand.
- Washbowl.
- Washing-stand.
- Washstand.
- Basin.
- Commode.
- Basin for washing the hands.
- Lavatory, wash basin.
- Lavabo
lavabo
- Üzerinde su muslukları bulunan, porselen, emaye, sac vb.nden yapılmış, el, yüz, bulaşık yıkamaya yarar, çukur yer veya eşya
- Ayakyolu, hela, yüznumara, tuvalet.
- Lokanta, gar vb. yerlerde bu düzenin bulunduğu yer.
- El yüz yıkamakta kullanılan bir kirli su ağzı.
- Bk. lavabo
- Sink.
- Washbasin.
- Washand basin.
- Wash-stand.
- Washbowl.
lavabo açıcı
- Drain opener.
lavabo bataryası
- Lavabolarda kullanılan birkaç aygıtın bir araya getirilerek belirli biçimde eklenmesinden oluşan takım.
- Bk. lavabo musluk takımı