lanet etmek ne demek?
- İlenmek, kötülüğünü istemek
Bu nesil öyle zamanlar geçirdi ki doğduğuna lanet etti.
F. R. Atay - Curse.
- Damn.
- Execrate.
lanet edici
- Maledictory.
lanet okuma
- Cursing, swearing.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.