lanet ne demek?
- Tanrı'nın sevgi ve ilgisinden yoksun olma, beddua
- Ters, berbat, çok kötü
- Nefret. Tiksinti. Allah'ın rahmetinden mahrumiyyet.(Ehl-i Sünnet'in ve İlm-i Kelam'ın azim imamlarından meşhur "Sa'deddin-i Teftezani", Yezid ve Velid hakkında tel'in ve tadlile cevaz vermesine mukabil "Seyyid-i Şerif-i Cürcani" gibi Ehl-i Sünnet Velcemaat'in allameleri demişler: "Gerçi Yezid ve Velid, zalim ve gaddar ve facirdirler; fakat sekeratta imansız gittikleri gaybidir. Ve kat'i bir derecede bilinmediği için, o şahısların nass-ı kat'i ve delil-i kat'i bulunmadığı vakit, imanla gitmesi ihtimali ve tevbe etmek ihtimali olduğundan, öyle hususi şahsa lanet edilmez. Belki $ gibi umumi bir ünvan ile lanet caiz olabilir. Yoksa zararlı, lüzumsuzdur." diye "Sa'deddin-i Teftezani"ye mukabele etmişler. R.N.) (Osmanlıca'da yazılışı: la'net)
- Peevish.
- Imprecatory.
- Bleeding.
- Curse.
- Imprecation.
- Damnation.
- Malediction.
- Cuss.
- Damn.
- Execration.
- Malison.
- Murrain.
- Reprobation.
- Swearword.
- Bloody.
- Jinx.
- Ruddy.
- Cursed.
- Damned.
lanet edici
- Maledictory.
lanet etmek
- İlenmek, kötülüğünü istemek
- Curse.
- Damn.
- Execrate.