kuruntu ne demek?
- Yanlış ve yersiz düşünce, evham
Evlenmek kuruntusu ile satılmaya giden iki mahalle kızı sol tarafta.
A. Gündüz - Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin kuruntusu seziliyordu.
Y. K. Karaosmanoğlu - Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
Bu davranış yersiz kuruntuların tam bir panzehridir.
H. Taner - Temelsiz sanı. (Ör. İnsanın kendisi ve kendi değeri üzerine olan boş kanısı.)
Vagary.
Apprehension.
Delusion.
Fancy.
Illusion.
Imagination.
Qualm.
Vision.
Strange fancy.
Imagination evham.
Vesvese.
Worry.
Anxiety.
Groundless fear.
Fantasy.
Hallucination.
Phantasm.
Stew.
kuruntu boyutu
- Sınav kaygısının bilişsel boyutudur.
kuruntu etmek
- Kötü olanakları düşünüp üzülmek.
Fear.