kuruntulu ne demek?
- Kuruntusu olan (kimse), evhamlı, mütevehhim
Karısı Tevfik'ten daha kuruntulu, hırçınlıktan kurumuş bir kadın.
M. Ş. Esendal Apprehensive.
Full of imaginary fears.
Neurotic.
Anxious.
Vapo u rous.
Visionary.
kuruntulu kimse
Visionary.
kuruntu
- Yanlış ve yersiz düşünce, evham
- Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
- Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
- Temelsiz sanı. (Ör. İnsanın kendisi ve kendi değeri üzerine olan boş kanısı.)
Vagary.
Apprehension.
Delusion.
Fancy.
Illusion.
Imagination.