kurcalamak ne demek?

  1. Ellemek, karıştırarak bakmak.
  2. Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak.
  3. Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek.
  4. Meşgul ve rahatsız etmek

    Bu sorunun cevabı zihnimi bir hayli kurcalayıp durmuştur.

    H. Taner
  5. Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek
  6. (en)Irritate.
  7. (en)Tamper with.
  8. (en)Tamper.
  9. (en)Drag up.
  10. (en)Go round.
  11. (en)Monkey.
  12. (en)Monkey with.
  13. (en)Poke.
  14. (en)Poke up.
  15. (en)Rake up.
  16. (en)Warm up.
  17. (en)Fiddle.
  18. (en)Scratch.
  19. (en)To tamper with.
  20. (en)To monkey with.
  21. (en)To meddle with.
  22. (en)To toy with.
  23. (en)To fiddle with.
  24. (en)To scratch.
  25. (en)To rub.
  26. (en)To irritate.
  27. (en)To go into.
  28. (en)To rake sth up.
  29. (en)To talk about.
  30. (en)Possess.
  31. (en)To try to jimmy or pry open.
  32. (en)To dwell on (a matter.
  33. (en)Fiddle about with sth.
  34. (en)Monkey about with sth.

kurcalama

  1. Kurcalamak işi.
  2. (en)Interference, distraction, irritation.

kurcalama sivilceyi çıban edersin

  1. Küçük bir sorunu çok kurcalar, çok deşerseniz başınıza büyük dert açarsınız.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kurcalamakurcalama sivilceyi çıban edersinkurcalamamakkurcalakurcalanamaz kap
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın