kurcalamak ne demek?
- Ellemek, karıştırarak bakmak.
- Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak.
- Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek.
- Meşgul ve rahatsız etmek
Bu sorunun cevabı zihnimi bir hayli kurcalayıp durmuştur.
H. Taner - Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek
- Irritate.
- Tamper with.
- Tamper.
- Drag up.
- Go round.
- Monkey.
- Monkey with.
- Poke.
- Poke up.
- Rake up.
- Warm up.
- Fiddle.
- Scratch.
- To tamper with.
- To monkey with.
- To meddle with.
- To toy with.
- To fiddle with.
- To scratch.
- To rub.
- To irritate.
- To go into.
- To rake sth up.
- To talk about.
- Possess.
- To try to jimmy or pry open.
- To dwell on (a matter.
- Fiddle about with sth.
- Monkey about with sth.
kurcalama
- Kurcalamak işi.
- Interference, distraction, irritation.
kurcalama sivilceyi çıban edersin
- Küçük bir sorunu çok kurcalar, çok deşerseniz başınıza büyük dert açarsınız.