kurcalama ne demek?
- Kurcalamak işi.
- Interference, distraction, irritation.
kurcalamak
- Ellemek, karıştırarak bakmak.
- Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak.
- Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek.
- Meşgul ve rahatsız etmek
- Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek
- Irritate.
- Tamper with.
- Tamper.
- Drag up.
- Go round.
kurcalama sivilceyi çıban edersin
- Küçük bir sorunu çok kurcalar, çok deşerseniz başınıza büyük dert açarsınız.
kurcalamak
- Ellemek, karıştırarak bakmak.
- Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak.
- Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek.
- Meşgul ve rahatsız etmek
- Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek
- Irritate.
- Tamper with.
- Tamper.
- Drag up.
- Go round.