kurcalama sivilceyi çıban edersin ne demek?
- Küçük bir sorunu çok kurcalar, çok deşerseniz başınıza büyük dert açarsınız.
kurcalama
- Kurcalamak işi.
- Interference, distraction, irritation.
kurcalamak
- Ellemek, karıştırarak bakmak.
- Sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak.
- Karıştırıp azdırmak, tahriş etmek.
- Meşgul ve rahatsız etmek
- Bir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek
- Irritate.
- Tamper with.
- Tamper.
- Drag up.
- Go round.
çıban
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi.
- Çıbanlar, derideki ter bezleri veya kıl keselerinin enfeksiyonlarıdır.
- Furunkul.
- Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateşle kendini gösteren irin birikimi, apse, cerahat kesesi, frunkel, fronkül, frunkul, furonkül, irin kesesi, irin şişi.
- Blain.
- Furuncle.
- Boil.
- Carbuncle.
- Pustule.
- Ulcer.