kulağı okşamak ne demek?
- Kulağa hoş gelmek.
- To sound nice.
kulağı ağır işitmek
- Kulağı iyi işitmemek.
- To be hard of hearing.
kulağı delik
- Olup bitenleri çabuk haber alan.
- Well informed.
okşamak
- Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak
- Hafifçe dövmek
- Bir kimseyi hoşnut etmek
- Benzemek, andırmak, hatırlatmak.
- Caress.
- Stroke.
- Fondle.
- Canoodle.
- Dandle.
- Grope.