koyma ne demek?
- Koymak işi.
- Putting.
- Laying.
- Placing.
- Position.
- Putting in.
koymak
- Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
- Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak.
- Bırakmak.
- Katmak, eklemek
- İmza, tarih, adres yazmak.
- Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
- Etkilemek, dokunmak.
- Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
- Adamdan saymak, varlığını kabul etmek
- Place.
koyma akıl
- Tecrübe edilmemiş, etkisi kısa süren, o an için ortaya atılmış bir tür nasihat
koyma akıl, akıl olmaz
- Hep başkalarının verdiği akılla hareket eden kimse, bir yere kadar başarılı olur, daha sonra ne yapacağını bilemez.