koşulsuz eşitsizlik ne demek?
- Unrestricted inequality.
- Inégalité non ramifié
unrestricted
- Kısıtlanmamış
- Serbest
- Sınırlamasız
- Sınırsız, kısıtsız.
koşulsuz
- Şartsız.
- Hiç bir koşula bağlı olmayan; kesin olarak geçerli olan.
- Categorical.
- Unconditional.
- Without reservation.
- Catégorique
koşulsuz buyruk
- Hiç bir koşula bağlı olmayan, salt olan; bir eylemi başka herhangi bir erekle bağlılık kurmadan, yalnızca kendisi için, nesnel zorunlu olarak buyuran, anlamı doğrudan doğruya kendisinde olan buyruk. //koşulsuz buyruk (kategorik impératif), eylemin kendisine uyacağı ilke ve biçimi saptar. Bunu da Kant şöyle anlatır: "Ancak aynı zamanda bir yasa olmasını isteyebileceğin bir ilkeye (maxim) göre eyle." Birer ahlâk yönergesi, ahlâk öğütü olan -> koşullu buyruklara karşı yalnızcakoşulsuz buyruk bir ahlâk yasasıdır, bk. koşullu buyruk
- Impéraratif catégorique
eşitsizlik
- İki veya daha çok şeyin eşit olmaması durumu, müsavatsızlık.
- Hangi yanın daha büyük olduğunu gösteren bağıntı.
- Inequality.
- Disparity.
- Imparity.
- Unevenness.
- Unequality.
- Inégalité
Türetilmiş Kelimeler (bis)
koşulsuzkoşulsuz buyrukkoşulsuz dallanmakoşulsuz kabulkoşulsuz maksimumkoşulsuz minimumkoşulsuz önermekoşulsuz saycakoşulsuz schauder tabanıkoşulsuz tepkekoşulkoşul birleşik zamanıkoşul değillemesikoşul eklemikoşul koymakeşitsizlikeşitsizlikler sistemieşitsizeşitsiz değişimeşitsiz değişim kuramlarıeşitsiz heceli çekimeşitsiz mübadele