koşuşturma ne demek?
- Koşuşturmak işi.
- To do.
koşuşturmak
- Bir işi izlemek veya birçok işi yapmak amacıyla sürekli olarak gidip gelmek, koşuşmak.
- Bustle.
- Chase.
- To bustle about.
- To run hither and yon.
- To rush from one place to another.
koşuşturma halinde
- On the trot.
koşuşturmak
- Bir işi izlemek veya birçok işi yapmak amacıyla sürekli olarak gidip gelmek, koşuşmak.
- Bustle.
- Chase.
- To bustle about.
- To run hither and yon.
- To rush from one place to another.