kifaye ne demek?
- Bilinmiyor
kifayet
- Yeterli miktarda olma, yetme, kâfi gelme.
- Yeterlik, liyakat, iktidar.
- Bir işi yapabilecek yetenekte olma.
- Bir işi yapabilecek nitelikte olma.
- Yetişme, el verme, kafi gelme.
- Lüzumlu kadar olmak. Bir işe yetecek kadar olmak.
- Sufficiency.
- Efficiency.
- Adequacy.
kifayet etmek
- Yetmek, yeterli olmak
- To suffice.
- To be enough.
- Settle for sth.