keyifli ne demek?
- Keyfi yerinde, neşeli
Sabahleyin güneşe bırakılmış kalaylı bir tas su gibi şıkır şıkır, ışık içinde keyifliyim.
R. H. Karay - Pleasant.
- Delighted.
- In a good mood.
- Cheerful.
- Cheery.
- Jolly.
- Pleased.
- Blissful.
- Bucked.
- Cosy.
- Elevated.
- Jovial.
- Merry.
- Rejoicing.
- Cheerfully.
- Fit as a fiddle.
- In high spirits.
- In good spirits.
- Jaunty.
- Joyous.
- Raffish.
keyfi
- İsteğe bağlı olan.
- Gerçeğe, akla, yol ve yöntemine uymayan.
- İsteğe bağlı olan, bir kurala bir düzene bağlı olmayan.
- Bk. isteğe bağlı
- High-handed.
- Discretionary.
- Go as you please.
- Gratuitous.
- Permissive.
- Arbitrary.
keyifli durum
- Featherbed.
keyifli olmak
- Be of good cheer.