kesinti ne demek?
- Kesilen parça, kırpıntı.
- Bir işin bir süre için durması, inkıta, fasıla.
- Ödenen bir paradan herhangi bir gerekle kesilen bölüm.
- Oyunun içinde yazar ve yönetmenin isteği dışında dramaturg ya da yönetmen tarafından yapılan kesme
- Bk. kesme
- Bir filmde yapımcı ya da yönetmenin isteği dışında, genellikle denetleme sonucu, bazen de dağıtımcı ya da oynatımcılarca yapılan budama.
- Interruption.
- Stoppage.
- Deduction.
- Wage cut.
- Dock.
- Dockage.
- Subtraction.
- Cutback.
- Snip.
- Deduction (from a payment.
- Hiatus.
- Clipping.
- Cutoff.
- Cats.
- Coupe, coupure
kesme
- Kesmek işi.
- Teneke, sac vb.ni kesmek için kullanılan makas.
- Küp biçiminde veya köşeli olarak kesilmiş olan
- Kesin, değişmez, maktu.
- Kesme işareti.
- Nazımda veya nesirde, bir cümleyi sonu anlaşılacak biçimde yarım bırakma sanatı, kat.
- Kıyılarımızda yaygın olarak bulunan, yuvarlak tepeli, 5 m kadar boylu, her dem yeşil, yaprakları küçük ve kenarları testere dişli, çiçekleri yeşilimsi beyaz renkli olan bir süs ağacı, akçakesme (Phillyrea latifolia).
- Çizgisel iki doğru parçası ve bir eğri yayı ile sınırlanan düzlem yüzeyi.
- Klasik balede küçük ara adımı.
- Optes'Te, on parmak izinin veya olay yeri izinin tarandıktan sonra iz bölgesinin seçilerek lüzumsuz bölgelerinden ayrılması.
kesinti arabirimi
- Interrupt interface
kesinti denetçisi
- Interrupt controller