kervanla yol alan kimse ne demek?
- Caravaner.
kervan
- Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı katarı
- Toplu olarak birbiri ardınca gelen şeyler
- Uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük. hayvanı katar.
- Birbirini takib ederek giden insan veya hayvan sür--uşu--. Kafile ve hey'etle giden yolcular takımı.
- Caravan.
- Train.
kervan çulluğu
- Uzun ayaklı, uzun ve eğri gagalı kuşlar sınıfı.
- Yağmur kuşları (Charadriiformes) takımının, çullukgiller (Scolopacidae) familyasından, 70 cm kadar uzunlukta, Avrupa, Asya ve Afrika'da yaşayan bir tür.
- Curlew.
- Courlis cendré
- Numenius arquata
yol
- Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
- Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
- Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
- İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
- Gidiş çabukluğu, hız.
- Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
- Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
- Yolculuk.
- Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
- Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.
alan
- Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü.
- İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
- Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha.
- Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer.
- Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran.
- Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha.
- Yüz ölçümü.
- Bir çalışma çevresi
- Bir özdeğin, bir mıknatısın ya da bir elektrik yükü'nün çevresinde uyarılan kendini kuvvet etkisi ile belli eden yönleçsel, doğabilimsel nicelik.
- Anatomide sınırları belirlenmiş yüzey