kelk ne demek?
- Koltuk (insanda).
koltuk
- Omuz başının altında, kolun gövde ile birleştiği yer
- Kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye
- Eski düğünlerde damatla gelinin eve girerken konuklar arasından kol kola geçmeleri töreni
- Yapıcılıkta yan destek.
- Demirledikten sonra gemiyi iskeleye, rıhtıma veya başka bir gemiye bağlayan ip.
- Koltuklama veya koltuklanma.
- Kayırma, destek.
- Yüksek mevki, makam.
- Sinemada, oturacak yer birimi olarak kullanılan terim
- Sinemalarda, birinciden sonra salonun arkasına doğru uzanan, bazen lükskoltuk olarak ikinci bir bölünmeye de uğrayan bölüm.
kelkahya
- Mc: Vazifesi olmayan şeylerle alakadar olan. Her şeye karışan. (Osmanlıca'da yazılışı: kelkâhya)
kelkel
- (C.: Kelakil) Göğüs, sadr. (Osmanlıca'da yazılışı: kelkel (kelkâl))