keçesini sudan çıkarmak ne demek?
- Güç olan bir işi, durumu yoluna koyarak rahatlamak.
keçe
- Yapağı veya keçi kılının dokunmadan yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş
- Bu kumaştan yapılmış olan
- Yere serilen halı, kilim vb. yünlü döşemelik.
Felt.
Felting.
Haircloth.
Carpet.
keçe ile kaplamak
Felt, pad.
sudan
- Önemsiz, saçma, baştan savma
- Bir grup sentetik, lipofilik, sentetik azo bileşiği. Mikroskobik olarak yağların ortaya konmasında kullanılır. Sudan III ve sudan IV gibi çeşitleri vardır.
- su gibi güzel, parlak
- Su gibi güzel, berrak.
Region of northern Africa south of the Sahara and Libyan deserts; extends from the Atlantic to the Red Sea a republic in northeastern Africa on the Red Sea; achieved independence from Egypt and the United Kingdom in 1956; involved in state-sponsored terrorism.
Sudanese.
Unsatisfying.
Unsatisfactory.
Flimsy.
Slight.
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
Belch.
Dislocate.