kazanma ne demek?
- Kazanmak işi, edinme.
- Iktisâb.
Winning.
Obtainment.
Gaining.
Earning.
Achievement.
Acquirement.
Acquisition.
Attainment.
kazanmak
- Kazanç sağlamak
- Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek
- Çıkmak, isabet etmek.
- Edinmek, sahip olmak
- Tutulmak, yakalanmak.
- Kendinden yana çekmek
- Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak.
- Yenmek, galip gelmek
Bear the bell.
Carry away the bell.
kazanma ihtimali az şey
Long shot.
kazanma şansı
Look in.