kavruk ne demek?

  1. Kavrulmuş olan.
  2. Kurumaya yüz tutmuş.
  3. Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememiş olan

    Kalem gibi baldırlı, kavruk çocuklara para verdim.

    S. F. Abasıyanık
  4. Dertli, acı çeken.
  5. Sevdalı, aşık.
  6. (en)Scorched, dried up, arid; undersized, stunted, wizened.

kavrulmuş

  1. Kavurma işlemine tabi tutulmuş.
  2. (en)Roasted.
  3. (en)Parched.
  4. (en)Burnt.
  5. (en)Torrid.
  6. (en)Blasted.

kavruk adam

  1. (en)Runt.

kavrukluk

  1. Kavruk olma durumu.
  2. (en)Runtiness; stuntedness.
  3. (en)Witheredness (owing to heat or cold).

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kavruk adamkavruklukkavrulmakavrulmakkavrulmamakkavrakavraçkavrakkavramkavram alanıkavkav çakmak kutusukav gibikav mantarıkava
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın