kavra ne demek?
- Geniş yer.
- [kavramak] understand, absorb, comprehend, fathom, seize, grasp, get a grip, hold, apperceive, appreciate, apprehend, bite, catch, catch on, clasp, clench, clip, clutch, come home, conceive, cup, dawn on, digest, discern, get, get hold of, grip, latch on to.
geniş
- Eni çok olan, enli, vâsi
- Alanı büyük olan, dar karşıtı
- Bol (elbise).
- Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın.
- Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
- Çok.
- Broad.
- Capacious.
- Vast.
- Extensive.
kavraç
- Ağır taşları tutup kaldırmaya yarayan, iki tutaklı demir araç.
- Tongs for lifting heavy rocks.
kavrak
- Ateş yakmak için kullanılan kuru yaprak, ince dal.
- Pro dry leaves or brushwood (for a fire).