kavramak ne demek?
- Elle sıkıca tutmak
Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı.
N. Cumalı - Bir nesne veya düşünceyi her yönünü anlamak, iyice anlamak
Bilim yoluyla olguları kavrayıp sıralayabiliriz.
O. Hançerlioğlu - Motorlu araçlarda debriyaj pedalı görev yapmak.
- Motorlu araçlarda lastik yolu kavramak.
- Bk. yakalamak
- Absorb.
- Comprehend.
- Fathom.
- Seize.
- Grasp.
- Get a grip.
- Hold.
- Apperceive.
- Appreciate.
- Apprehend.
- Bite.
- Catch.
- Catch on.
- Clasp.
- Clench.
- Clip.
- Clutch.
- Come home.
- Conceive.
- Dawn on.
- Digest.
- Discern.
- Get hold of.
- Grip.
- Latch.
- Perceive.
- Read.
- Realize.
- Snatch.
- To comprehend.
- To understand.
- To apprehend.
- To grasp.
- To seize.
- To grip.
- To bite.
- To snatch.
- To clutch.
- Grab.
- To conceive.
- Crabbing.
- To engage the clutch.
- Compass.
- Understand.
elle
- Elle, birkaç dilde yayınlanan ve genel ilgi alanlarını kapsayan aylık Amerikan kadın dergisi (moda, sağlık, güzellik, kariyer, aile, vs.)
kavrama
- İki dikme arasındaki sağlamlığı ve dayanıklılığı artırmak için kullanılan yatay ahşap parça
- Kavramak işi, anlama, algılama.
- Otomobilde motor ile vites kutusunu birbirine bağlayıp ayıran, motordan gelen hareketi sarsıntısız olarak öteki aktarma ögelerine ileten düzen, debriyaj.
- Ağaç kuşak.
- Bu düzeni işletmeye yarayan ayaklık.
- Küçük orak.
- Motorla itici tekerlekleri birbirine bağlayıp ayırabilen dingil bağlantı aygıtı.
- Engaging.
- Gripping.
- Understanding.
kavrama ağırşağı
- Motor düzentekeri ile baskı ağırşağı arasında sıkışarak, devinimi bağlı olduğu hız kutusu giriş dingiline aktaran yassı, yuvarlak parça.
- Clutch disc.
- Kupplungsscheibe
- Disque d' embrayage