karakolluk olmak ne demek?
- Kavga sonucu karakola gitmek zorunda kalmak
Sonra karakolluk olmaz mıyız?
M. Ş. Esendal - To have to be taken to the police station.
- To be liable to be arrested.
karakolluk
- Karakolla ilgili.
- For the police to deal with, warranting arrest.
- (someone) who should be arrested; (someone) liable to arrest. ââ olmak.
- To have to be taken to the police station.
- To be liable to arrest.
karakol
- Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı
- Huzuru ve güvenliği sağlamak için hükûmete bağlı her türlü silahlı kuvvet, kol, devriye.
- Hükümetçe silâhlı olarak dolaştırılan türlü güvenlik kuvvetleri.
- Güvenlik kuvvetlerinin yerleşmiş bulundukları konut.
- Post.
- Station.
- Police station.
- Patrol.
- Outpost devriye.
- Central police station.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.