kara saldırısı ne demek?
- Ground attack
ground
- Karaya oturmak; karaya oturtmak.
- Dışarı çıkartmamak.
- Gerekçe, sebep, neden.
- Yer, zemin
- Toprak
- Yeryüzü
- Meydan, saha, arsa
- Mesafe, yer
- Denizin dibi, dip
- Mebde, prensip
kara
- En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı.
- Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak.
- Yüz kızartıcı durum, leke.
- Kötü, uğursuz, sıkıntılı
- Bu renkte olan
- Esmer.
- İftira.
- Kara renk; üzerine düşen bütün ışığı soğuran cisimlerin rengi.
- En koyu renk, siyah.
- Zenci, esmer.
kara adamı
- Landlubber.
saldırı
- Kötülük yapmak, yıpratmak amacıyla, bir kimseye karşı doğrudan doğruya silahlı veya silahsız bir eylemde bulunma, hücum, taarruz, tecavüz.
- Karşı güreşçinin üstüne üstüne yüklenme.
- Attack.
- Aggression.
- Offensive.
- Offense.
- Raid.
- Thrust.
- Assault.
- Charge.