karılık etmek ne demek?
- Evli bir kadın kocasına olan görevini yerine getirmek.
- Erkek için döneklik etmek, hile yapmak.
- To do her wifely duty by her husband.
- To double-cross sb.
karılık
- Kadın olma durumu.
- Evli kadının kocasına göre olan durumu veya görevi.
- Wifehood.
- Wifeliness.
- Being a broad.
karılı
- Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan.
- Having wives.
- Having wife.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.