kapış kapış gitmek ne demek?
- Çok çabuk satılmak, çok istenir olmak.
- To sell like hot cakes, to be snapped up.
kapış kapış satılan
- Roaring.
kapış kapış
- Büyük bir istek göstererek.
- Greedily, in a mad scramble.
kapış
- Kapma işi veya biçimi.
- Kapışma.
- Grab.
- Snatch.
- Way of seizing.
- Scramble.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
- Take one's way.
- Go away.