kancayı takmak ne demek?
- Bir kimsenin kötülüğü için uğraşmak: İçlerinden birine kancayı atmış, maksadı, onu üzmek, ona eziyet etmektir. -R. H. Karay.
Hook, hook on, make a dead set at.
kanca
- Bir şey çekmeye yarar, ucu çengelli demir çubuk.
- Askı kayışının çalgıya tutturulduğu parça.
- Çengel.
- Isıtma kazanının ocak takımından bir aracı.
Strap holder.
Barb.
Catch.
Crampiron.
Crook.
Grapnel.
kanca ağız pisi balığı
- Boyları 30 cm olabilen, Marmara Denizi, Ege Denizi ve Akdeniz'de dağılım gösteren, gözleri vücudun sağ tarafında bulunan, kuyruk sapının altında ve üzerinde birer siyah benek bulunan, kumlu ve çamurlu zeminlerde yaşayan demersal bir tür.
Citharus linguatula
takmak
- Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek
- Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek.
- Ad, lakap koymak
- Kuşanmak.
- Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek
- Biriyle olumsuz olarak uğraşmak.
- Borç bırakmak
- Önemsemek, önem vermek, tınmak.
Thread.
Stock.