kanca ile yakalamak ne demek?
- Hook on.
hook
- Kancayı takmak, yakalamak
- Takmak
- Bükmek, kroşe vurmak
- Çalmak, aşırmak
- Çengelle tutmak, çengellemek
- Kanca, çengel
- Kopça
- Orak
- Çengel gibi kıvrılmış şey
- Akarsuyun çengel şeklinde kıvrılan kısmı
kanca
- Bir şey çekmeye yarar, ucu çengelli demir çubuk.
- Askı kayışının çalgıya tutturulduğu parça.
- Çengel.
- Isıtma kazanının ocak takımından bir aracı.
- Strap holder.
- Barb.
- Catch.
- Crampiron.
- Crook.
- Grapnel.
kanca ağız pisi balığı
- Boyları 30 cm olabilen, Marmara Denizi, Ege Denizi ve Akdeniz'de dağılım gösteren, gözleri vücudun sağ tarafında bulunan, kuyruk sapının altında ve üzerinde birer siyah benek bulunan, kumlu ve çamurlu zeminlerde yaşayan demersal bir tür.
- Citharus linguatula
ile
- Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
- Bazı soyut isimlere getirildiğinde durum bildiren zarflar oluşturan bir söz.
- Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
- By means of.
- Hereby.
- Upon.
- With.
- Together with.
- Withal.
- Plus.
yakalamak
- Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
- Kaçan kimseyi ele geçirmek, derdest etmek.
- Bir kimsenin gitmesini engellemek, durdurmak
- Bir kimseyi hoşa gitmeyecek bir durumda bulmak, bir kimsenin suçu ortaya çıkmak.
- Bir kimsenin suçluluğunu gösteren söz, bakış veya işareti fark etmek.
- Birdenbire etkisi altına almak.
- Arayarak veya rastlantı sonucu bulup bağlantı kurmak
- Belirlemek, anlamak
- Account.
- Catch.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kancakanca ağız pisi balığıkanca burunkanca burun ve çenekanca burunlukanca dişli engerekkanca gibikanca ile tutmakkanca ile tutunmakkanca merkezli izkankan adacığıkan ağlamakkan akçasıkan akçesiileile ayniile ayni zamandaile beraberile birlikteile böbürlenenile çalışmakile disari çikile doldurmakile doluilil halkıil ilköğretim kuruluil jandarmasıil özel idareleri