kanaatkar ne demek?
- Azla yetinen, elindeki ile yetinen, kanık, kanaatli, yetingen.
Ama üçüncü bekçi, onlara nazaran daha genç ve daha az kanaatkâr olan, yapılan haksızlığı sineye çekemedi.
E. Şafak - Kanaat sahibi. Kanaat edip az şeyle iktifa eden. (Osmanlıca'da yazılışı: kanaatkâr)
- Azla yetinen, kanık, yetingen.
- Contented, abstemious, abstinent, frugal, thrifty.
kanaatkarane
- Kanaat sahibi bir kimseye yakışır tarzda. (Osmanlıca'da yazılışı: kanaatkârane)
kanaatkarlık
- Azla yetinme durumu, kanıklık, yetingenlik.
- Azla yetinme durumu, kanıklık, yetingenlik.
- Frugality.