kamış düdük ne demek?
- Reed
reed
- Kamış, saz, düdük, kaval, sipsi, jüdorg, dokuma tarağı
- ), (f.) kamış, (bot.) Trichoon phragmites
- Saz, (bot.) Phragmites
- Kamış düdük
- Kaval, ney
- Klarnet gibi çalgıların ağzında bulunan ve sesi çıkaran ince maden veya kamış parçası
- Bez tezgâhında gücü
- Kamış veya kuru otla kaplamak veya süslemek
kamış dolu
- Reedy.
kamış atmak
- Argo birine oyun etmek, arabozanlık etmek: Sıkıntılı bir durumdu ama onun kamışı o kadar zekice atması hoşuma gitmişti. -R. Erduran.
düdük
- İçinden hava veya buhar geçirildiğinde keskin ses çıkaran ve işaret vermek için kullanılan araç
- Taşıtlarda karşı tarafı uyaran korna.
- Akılsız, boş kafalı.
- Pipe.
- Whistle.
- Hooter.
- Reed.
- Penny whistle.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kamış dolukamış atmakkamış başı soğanıkamış bülbülükamış flütkamışkamış gibikamış gibi ses çıkarankamış ipikamış kalemkamıhkamkam almakkam halkasıkam hareket kolukam levyesidüdükdüdük çalmakdüdük çevirgecidüdük düğmesidüdük gibidüdük gibi kalmakdüdük makarnasıdüdük sesidüdük sesleridüdükçüdüdüdüdendüden gölüdüdidedüdilı