kaloma ne demek?
- Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü.
- Slack.
kaloma etmek
- Zincir gerektiğinde daha fazla salmak, [Kaloma vermek]
kalomel
- Tatlı sülümen.
- Formülü Hg2Cl2 olan, cıvanın çok az çözünen klorür tuzu.
- Calomel.
- Calomel, chlorure mercureux
- Calomel